16 Eylül Balık Burcunda Ay Tutulması
2016 yılının son
tutulmasının arifesindeyiz. 8 Mart 2016’da yaşadığımız Güneş Tutulması ile
başlayan bir döngüyü kapatır nitelikte yaşayacağımız bu Ay Tutulması ayrıca
Balık-Başak ekseninde uzun bir süre yaşayacağımız tutulma serisinin sondan
birinci tutulması. Yaklaşık 3 ay boyunca etkilerini hissedeceğimiz bu Tutulmadan
en çok Balık, Yay ve Başak Burcunun son 10 gününde doğanlar olacağını
söyleyebiliriz.
Ruhsal ve Fiziksel Yaralanmalar:
Tutulma yani Dolunay esnasında Kiron ile kavuşum içinde olan Ay ve Güneş karşıtlığı hem duygusal, hem fiziksel yaralanmalara açık olduğumuz bir döneme işaret ediyor. Özellikle fedakarlıklar, kendimizden verdiğimizi hissettiğimiz konular, bilinç altımıza attığımız- görmekten kaçtığımız yaralarımızın farkına varabilir; daha çok canımız acısa da şifa bulmaya çalışabiliriz. Özellikle kalp kırıklarını temizlemek için faydalı olabilecek bir süreç gibi görünse de Balık Burcunda olması yine bunu kapalı kapılar ardında, terapi vb ile kendi içimizde çözeceğimizi söylüyor. Bir diğer yandan tıbbi yaraların, göz ardı edilmiş tıbbi konuların gündeme gelmesi söz konusu olabilir. Enfeksiyon, uyuşma, zehirlenme gibi konular da gündeme gelebilir.
Bir diğer yandan
Merkür’ün geri hareketini sürdürüyor olması iletişimin aksaklıklara uğraması ve
tabii ki geçmişten gelen olayların yeniden ortaya çıkmasına sebep olabilir.
Kadınlık:
Ay ve Kiron’un
kavuşumu kadınlık, dişilik, yumurtalıklar, rahim vb konularda hastalıkların,
yaraların su yüzüne çıkmasına sebep olabilir. Astrolojide yaralı şifacı olarak
bilinen Kiron’un bu ay tutulmasında kadınlık, annelik, annemiz, annelik ile
ilgili duygularımız, bilinçaltımız, karanlıkta bıraktığımız duygularımız ile
ilgili yaralarımızı sarmak için çaba göstermeye çalışmamız konusunda destek
vereceğini de söyleyebiliriz. Ancak bilinen o ki, Kiron kendi yaralarını
sarmaya çalışırken üzerinde çalıştığı konuda uzman olur ancak kendi yarasını hiçbir
zaman tamamen kendi başına şifalandıramaz. Yani duygusal anlamda başka kadınlara destek
olabileceğimiz gibi kendimiz ile ilgili konularda şifa bulmak için destek
almaya açık olduğumuz bir dönem olacak.
Aşk-Savaş:
Tabii Savaş
gezegeni Mars’ın bu tutulmadaki rolü oldukça önemli. Hem Ay, hem de Güneş ile
kontağı sebebi ile eski yaraların deşilmesi, dişilik, erklik gibi temaların
ilişkilerde tutku ile bağlanma ve şifaya yönlendirilmemesi durumunda öfke,
agresyon, adeta akrebik intikam gibi provakasyon ve çatışma ile sonlanmalara
sebep olabilir.
Mars ayrıca bu
dönemde her türlü ilişkide acelecilik, aşırı risk alma, tepkisel davranışların
artacağını gösteriyor. Tüm bu yükselen enerji ile özellikle ayak, ayak
bileklerinin hassas olacağı bu dönemde yolda, seyahatlerde kendimize fiziksel
olarak da dikkat etmemizde fayda var.
Sonuç Olarak:
Aslında bir
Dolunay olan Ay Tutulması’nın hayatımızdaki tamamlanma ve bırakma ihtiyacı ile
hareket etmekte fayda var. Aceleci davranmadan, iletişimde çıkabilecek
aksaklıkları gözeterek ama her şeyden önce kendi içimize ve iç sesimize kulak
vererek… Kendimizi, duygularımızı, vicdanımızı neye kurban ediyoruz? Günlük
yaşamın harala gürelesinde değerlendirmelerimizi yaparken yeterince mantık
çerçevesinde bakabiliyor muyuz? Yoksa duygusal fedakarlıklar yaparak en çok canı
acıyan hep biz mi oluyoruz? Aşırı duyarlılık-hoşgörü gösterdiğimiz, hassas
noktalarımıza etrafımızdakiler de yeterince hassasiyet gösteriyor mu? Yoksa
konu onlar olunca bütün sınırlarımızı eritip kendimizi rafa mı kaldırıyoruz?
Fiziksel ve ruhsal sağlımızı etkileyen ve görmek istemediğimiz neler var? Gibi soruları
kendimize sormakta fayda var. Yeni bir başlangıç için önce bırakmak gerek…
Tabii Ay’ın Dolunay’dan itibaren küçülen enerjisi ile hayatımızdan bırakmak
istediklerimiz için daha kolay adım atabiliriz…
Sevgiyle,
Ayşegül