Ayşegül Kuyumcu Türker ile Astroloji Gündemi

Satürn Kova Burcunda Ahhh Kova Burcu ahhh... tüm burçlar içinde en zor anlaşılanı olabilir.. herkesin kendine ait bir yorumu, sevdiği ya da nefret ettiği özelliğini çekiştirip koyduğu burç.. Kimisi için dik başlı, sabit fikirli; kimisi için mucitlerin ve sıradışı düşünürlerin burcu.. Kova’nın ismi zor gelir kimisine taşımaya “Saki” der kendine; daha entellektüel gelir. Devrimci, hümanist, entellektüel, orjinal, kalıba sığmayan, sosyal, özgürlükçü duyarsınız ama kibirli, soğuk, marjinal, dogmatik, ters, ukala, isyankar duymazsınız. Oğlak burcunda bireysel edenlerin zirvesine ulaştıktan sonra kolektif-bireyler üstü, sosyal gruplar için bir bilinç gelişir Kova Burcunda. Her yaptığı ile dünyada iz bırakmak ve öneminin anlaşılmasını isteyen Aslan bireyin tam tersi olan Kova bireyinde kendi özgünlüğünü korumak ama bütünün hayrına çalışmak ve bu şekilde hayata imzasını ama isteği ihtiyacı vardır. Bu sebeple sosyal alanda aktif, grup, dernek, ekip çalışmalarının içinde, imece yardımlaşmayı i

Merhaba ☀️ nasılsınız? Umarım herkes iyidir ve herkes iyi olur🙏🏼 cevabını almaktan korktuğum soruları sormaktan çekindiğim bir dönemdeyim. Sosyal yaşamın getirdiklerini, zorluklarını, süreç içindeki kısıtlamaları ve baskıyı üstümde hissediyorum. Ben de herkes gibi zorlanıyorum. Görüşmediğimiz zaman zarfında 3 çocukla evde bir sistem oturtmaya çalıştım. Pek olacak gibi değil ama yenilikler hepimiz için zor ve aksi daha kolay değil. O yüzden  #evdekal  mak için kendi işleyişimizi bir  #sürdürülebilir   #düzen e oturtmaya çalışıyoruz. Geçtiğimiz hafta Satürn, 2.5 senelik seyri için Kova Burcuna geçti. Bunun hepimiz için yeni bir düzen anlayışı, yeni bir sistem ve sınavlar anlamına geldiğini söyleyebilirim. Yanlızlık... Sınırlandırılmışlık... kısıtlamalar.. korku, disiplin, hayalkırıklığı, çalışma, acı, çaba, kafa karışıklığı, ötelenme, sabır ve kontrol... Çağlar boyunca Satürn’ü tasvir ederken bir çok sembol kullanılmıştır. Ama hiç bir zaman bu Beyaz Atlı Prens olmamıştır. Aksine “Kar

Merhaba! İnsan bünyesi için zor günlerden geçiyoruz. Ve ben bir süredir bu süreci kendi içimde nasıl yöneteceğimi bilemediğimden sizlerle de bir şey paylaşmadım. İnsan doğası gereği belirsizlikten hoşlanmaz. Belirsizlik olan şeyde kendine bir inanç bulur ona tutunur. Gerektiğinde Allah’a havale eder; Allah’a emanet ederiz.  Tam da böyle bir sürecin ortasında ama belki de insanı insan yapan beyin hücrelerinin en az çalıştığı; daha ziyade avcılık döneminden kalma “kendini koruma DÜRTÜleri” ile hareket ettiğimiz bir süreçteyiz. Tabii inkar ile normal hayata otomatik pilot devam edenlerimiz de var. Ama her ikisi de bu sürecin bir parçası.  Peki hiç düşündünüz mü siz bu hesabı neden takip ediyorsunuz? Ben son bir kaç gündür sıkça düşünüyorum. Astrolojiye neden başladım? Allah’a şükür ölümcül bir hastalığım, Sonunu bilmek istediğim bir ilişkim, perişanları bağladığım bir işim, hayalini kurduğum uzay parçaları yoktu!  Ama anladım ki Üniversite’de hangi sebepten Kimya’yı seçtiysem- astro

Günaydın✨yaşamın kıyısından geçerken fark etmediklerimiz gözümüze sokuluyor son günlerde.. Hangi memlekettensin? Çinli mi? Avrupalı mı? Avustralyalı mı? Türk mü? Rus musun? Nerede doğdun? Artık önemi var mı?  “Şu AN” nerede olduğun senin geçmişini ve geleceğinin sınır kapısı değil mi?  Neredesin? Ne haldesin? Belki bir savaştan, belki bir hastalıktan, belki depremden-yangından bir doğal afetin yanı başındasın içindesin..  Belki içinde olan bir yakının var sana değen.. Belki içinde olanların sözleri var kalbine değen.. gerçekten dünyanın bir noktasında olan bir şeye kayıtsız kalabilmen mümkün mü?  Bir şey değişirken sen durabiliyor musun?  Kader kısmet diyince sıyrılabiliyor musun?  Hayatının “bu AN”ını hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam edebiliyor musun?  Mümkün mü?  Bütünün bir parçasısın, vücudundaki her hücrenin molekülleri, her molekülün atomları, her atomun zerrecikleri gibi küçücük bir parçası.. Ama o her zerreceğin titreşimi senin bedeninde bir değişiklik yar